BÖLÜM 14

1. İşte RAB'bin günü geliyor! Ey Yeruşalim halkı, senden yağmalanan mal gözlerinin önünde paylaşılacak.
2. Yeruşalim'e karşı savaşmaları için bütün ulusları bir araya getireceğim. Kent ele geçirilecek, evler yağmalanacak, kadınların ırzına geçilecek. Kentte yaşayanların yarısı sürgüne gönderilecek, geri kalanlar kentte kalacak.
3. Sonra RAB, savaş zamanlarında yaptığı gibi, gidip bu uluslara karşı savaşacak.
4. O gün O'nun ayakları Yeruşalim'in doğusundaki Zeytin Dağı'nın üzerinde duracak. Zeytin Dağı doğuya ve batıya doğru ortadan yarılıp çok büyük bir vadi oluşturacak. Dağın yarısı kuzeye, öbür yarısı güneye çekilecek.
5. Yarılan dağımın oluşturduğu vadiden kaçacaksınız, çünkü vadi Asal'a dek uzanacak. Yahuda Kralı Uzziya döneminde depremden nasıl kaçtıysanız, öyle kaçacaksınız. O zaman Tanrım RAB bütün kutsallarla birlikte gelecek!
6. O gün ışık olmayacak, ışık veren cisimler kararacak.
7. Özel bir gün, yalnız RAB'bin bildiği bir gün olacak. Gündüz de gece de olmayacak. Gece aydınlık olacak.
8. O gün Yeruşalim'in içinden diri sular akacak. Yaz kış suların yarısı Lut Gölü'ne, öbür yarısı Akdeniz'e akacak.
9. RAB bütün dünyanın kralı olacak. O gün yalnız RAB, yalnız O'nun adı kalacak.
10. Bütün ülke Geva'dan Yeruşalim'in güneyindeki Rimmon'a dek Arava Ovası gibi olacak. Ama Yeruşalim yükseltilecek ve Benyamin Kapısı'ndan ilk kapıya, Köşe Kapısı'na, Hananel Kulesi'nden kralın üzüm çiğneme çukurlarına dek yerli yerinde duracak.
11. İnsanlar oraya yerleşip güvenlik içinde yaşayacak. Yeruşalim bir daha yıkıma uğramayacak.
12. Yeruşalim'e karşı savaşan bütün halkları RAB şu belayla cezalandıracak: Daha sağken bedenleri, gözleri, dilleri çürüyecek.
13. O gün RAB insanları büyük dehşete düşürecek. Herkes yanındakinin elini yakalayacak, birbirlerine saldıracaklar.
14. Yahudalılar da Yeruşalim'de savaşacak. Çevredeki bütün ulusların serveti, çok miktarda altın, gümüş, giysi toplanacak.
15. Düşman ordugahlarındaki bütün hayvanlar da - at, katır, deve, eşek - benzer bir belaya çarptırılacak.
16. Yeruşalim'e saldıran uluslardan sağ kalanların hepsi Her Şeye Egemen RAB olan Kral'a tapınmak ve Çardak Bayramı'nı kutlamak için yıldan yıla Yeruşalim'e gidecekler.
17. Yeryüzü halklarından hangisi Her Şeye Egemen RAB olan Kral'a tapınmak için Yeruşalim'e gitmezse, ülkesine yağmur yağmayacak.
18. Mısırlılar bunlara katılıp Yeruşalim'e gitmezlerse, RAB onları da Çardak Bayramı'nı kutlamak için Yeruşalim'e gitmeyen bütün ulusların başına getirdiği aynı belayla cezalandıracak.
19. Mısırlılar'a ve Çardak Bayramı'nı kutlamak için Yeruşalim'e gitmeyen bütün uluslara verilecek ceza budur.
20. O gün atların çıngırakları üzerine, “RAB'be adanmış” diye yazılacak. RAB'bin Tapınağı'ndaki kazanlar da sunağın önündeki leğenler gibi olacak.
21. Yeruşalim ve Yahuda'da her kazan Her Şeye Egemen RAB'be adanacak. Kurban kesmeye gelenler bu kapları kurban etini pişirmek için kullanacaklar. O gün Her Şeye Egemen RAB'bin Tapınağı'nda artık tüccar bulunmayacak.

BÖLÜM 13

1. "O gün Davut soyunu ve Yeruşalim'de yaşayanları günahtan ve ruhsal kirlilikten arındırmak için bir pınar açılacak.
2. O gün ülkeden putların adlarını kaldıracağım, bir daha anılmayacaklar” diyor Her Şeye Egemen RAB, “Sahte peygamberleri de, kirli ruhu da ülkeden uzaklaştıracağım.
3. Biri yine peygamberlik edecek olursa, öz annesiyle babası, ‘Öleceksin, çünkü RAB'bin adıyla yalan söylüyorsun’ diyecekler. Peygamberlik ettiğinde de öz annesi babası onun bedenini deşecekler.
4. “O gün her peygamber peygamberlik ederken gördüğü görümden utanacak; insanları aldatmak için çuldan giysi giymeyecek.
5. ‘Ben peygamber değilim, çiftçiyim. Gençliğimden beri hep tarlada çalıştım’ diyecek.
6. Biri, ‘Bağrındaki bu yaralar ne?’ diye sorduğunda da, ‘Bunlar dostlarımın evinde aldığım yaralar’ diye yanıtlayacak.”
7. “Uyan, ey kılıç!
Çobanıma, yakınıma karşı harekete geç”
Diyor Her Şeye Egemen RAB.
“Çobanı vur da
Koyunlar darmadağın olsun.
Ben de elimi küçüklere karşı kaldıracağım.
8. "Bütün ülkede" diyor RAB,
“Halkın üçte ikisi vurulup ölecek,
Üçte biri sağ kalacak.
9. Kalan üçte birini ateşten geçireceğim,
Onları gümüş gibi arıtacağım,
Altın gibi sınayacağım.
Bana yakaracaklar,
Ben de onlara karşılık vereceğim,
‘Bunlar benim halkım’ diyeceğim.
Onlar da, ‘Tanrımız Yahve'dir’ diyecekler.”

BÖLÜM 12

1. Bildiri: İşte RAB'bin İsrail'e ilişkin sözleri. Gökleri geren, yeryüzünün temelini atan, insanın içindeki ruha biçim veren RAB şöyle diyor:
2. “Yeruşalim'i çevredeki bütün halkları sersemleten bir kâse yapacağım. Yeruşalim gibi Yahuda da kuşatma altına alınacak.
3. O gün Yeruşalim'i bütün halklar için ağır bir taş yapacağım. Onu kaldırmaya yeltenen herkes ağır yaralanacak. Yeryüzünün bütün ulusları Yeruşalim'e karşı birleşecek.
4. O gün her atı dehşete düşürecek, her atlıyı çılgına döndüreceğim. Yahuda halkını gözeteceğim, ama öbür halkların bütün atlarını kör edeceğim.
5. O zaman Yahuda önderleri, ‘Her Şeye Egemen Tanrısı RAB'be güvenen Yeruşalim halkı güç kaynağımızdır’ diye düşünecekler.
6. “O gün Yahuda önderlerini odunların ortasında yanan bir mangal gibi, ekin demetleri arasında alev alev yanan bir meşale gibi yapacağım. Sağda solda, çevredeki bütün halkları yakıp yok edecekler. Yeruşalim ise sapasağlam yerinde duracak.
7. “Ben RAB önce çadırlarda oturan Yahuda halkını kurtaracağım. Öyle ki, Davut soyuyla Yeruşalim'de oturanlar Yahuda'dan daha çok onura kavuşmasın.
8. Ben RAB o gün Yeruşalim'de oturanları koruyacağım. Böylece aralarındaki en güçsüz kişi Davut gibi, Davut soyu da Tanrı gibi, kendilerine öncülük eden RAB'bin meleği gibi olacak.
9. O gün Yeruşalim'e saldıran bütün ulusları yok etmeye başlayacağım.
10. "Davut soyuyla Yeruşalim'de oturanların üzerine lütuf ve yakarış ruhunu dökeceğim. Bana, deştiklerine bakacaklar; biricik oğlu için yas tutan biri gibi yas tutacak, ilk oğlu için acı çeken biri gibi acı çekecekler.
11. O gün Yeruşalim'de tutulan yas, Megiddo Ovası'nda, Hadat-Rimmon'da tutulan yas gibi büyük olacak.
12-14. Ülkede her boy kendi içinde yas tutacak: Davut, Natan, Levi, Şimi boyundan ve geri kalan boylardan aileler. Her boyun erkekleri ayrı, kadınları ayrı yas tutacak.”

BÖLÜM 11

1. Ey Lübnan, kapılarını aç ki,
Ateş sedir ağaçlarını yakıp yok etsin!
2. Ey selvi ağacı, haykır!
Sedir ağacı yıkıldı,
Ulu ağaçlar yok oldu!
Haykırın, ey Başan meşeleri,
Gür ormanın ağaçları devrildi!
3. Çobanların haykırışını duy,
Çünkü güzelim otlakları yok oldu!
Genç aslanların kükremesini dinle,
Çünkü Şeria Irmağı'nın kıyısındaki ağaçlık yok oldu!
4. Tanrım RAB, “Kesime ayrılmış sürüyü sen güt” diyor,
5. “Sürüyü satın alanlar koyunları kesiyor ama cezalarını çekmiyorlar. Koyunları satanlar da, ‘Tanrı'ya övgüler olsun, zengin oldum!’ diyorlar. Çobanlar kendi sürülerine acımıyor.
6. Çünkü ülkede yaşayan halka artık acımayacağım” diyor RAB, “Herkesi kendi komşusunun ve kralının eline teslim edeceğim. Ülkeyi ezecekler, ben de halkı ellerinden kurtarmayacağım.”
7. Bunun üzerine kesime ayrılmış sürünün özellikle sıkıntı çekenlerini güttüm. Elime iki değnek aldım; birine “Lütuf”, ötekine “Birlik” adını koydum. Böylece sürüyü gütmeye başladım.
8. Bir ayda üç çobanı başımdan savdım. Çünkü ben sürüden bıkmıştım, sürü de benden tiksinmişti.
9. Sürüye, “Artık sizi gütmeyeceğim. Ölen ölsün, kesilen kesilsin, geri kalanlar da birbirinin etini yesin” dedim.
10. Sonra “Lütuf” adındaki değneğimi aldım ve bütün uluslarla yapmış olduğum antlaşmayı bozmak için kırdım.
11. Böylece antlaşma o gün bozuldu. Beni gözleyen sürünün sıkıntı çekenleri RAB'bin sözünün yerine geldiğini anladılar.
12. Onlara, “Uygun görürseniz ücretimi ödeyin, yoksa boş verin” dedim. Onlar da ücret olarak bana otuz gümüş verdiler.
13. RAB bana, "Çömlekçiye at” dedi. Böylece bana biçtikleri parlak değer olan otuz gümüşü alıp RAB'bin Tapınağı'ndaki çömlekçiye attım.
14. Sonra Yahuda ile İsrail arasındaki kardeşliği bozmak için “Birlik” adındaki öteki değneğimi kırdım.
15. RAB bana, “Sen yine akılsız bir çoban gibi donat kendini” dedi,
16. “Ülkeye öyle bir çoban atayacağım ki, yitiklere bakmayacak, dağılmışları aramayacak, yaralıları iyileştirmeyecek, sağlamları beslemeyecek. Ancak semiz koyunların etini yiyecek, tırnaklarını koparacak.
17. “Sürüyü terk eden değersiz çobanın vay haline!
Kılıç kolunu ve sağ gözünü vursun!
Kolu tamamen kurusun,
Sağ gözü kör olsun!”

BÖLÜM 10

1. İlkbaharda RAB'den yağmur dileyin.
O'dur yağmur bulutlarını oluşturan.
İnsanlara yağmur sağanakları
Ve herkese tarlada ot verir.
2. Oysa Terafim boş söz söyler,
Falcılar yalan görümler görür
Ve gerçek yanı olmayan düşler anlatarak
Boşuna avuturlar.
Bu yüzden halk sürü gibi dağınık,
Sıkıntı çekiyor, çünkü çoban yok.
3. RAB şöyle diyor:
“Öfkem çobanlara karşı alevlendi,
Önderleri cezalandıracağım.
Her Şeye Egemen RAB kendi sürüsünü,
Yahuda halkını kayıracak.
Görkemli savaş atı gibi yapacak onları.
4. “Köşe taşı,
Çadır kazığı,
Savaş yayı
Ve bütün önderler Yahuda'dan çıkacak.
5. “Savaşta düşmanlarını sokaklardaki çamurda çiğneyen yiğitler gibi olacaklar.
RAB onlarla olduğu için
Savaşacak ve atlıları utandıracaklar.
6. “Yahuda halkını güçlendireceğim,
Yusuf soyunu kurtarıp
Sürgünden geri getireceğim.
Çünkü onlara acıyorum.
Sanki onları reddetmemişim gibi olacaklar.
Çünkü ben onların Tanrısı RAB'bim ve onlara yanıt vereceğim.
7. “Efrayimliler yiğitler gibi olacaklar,
Şarap içmiş gibi yürekleri coşacak.
Çocukları bunu görüp neşelenecek,
Yürekleri RAB'de sevinç bulacak.
8. “Islık çalıp onları toplayacağım,
Onları kesinlikle kurtaracağım.
Eskiden olduğu gibi
Yine çoğalacaklar.
9. "Onları halklar arasına dağıttımsa da,
Uzak ülkelerde beni anımsayacaklar;
Çocuklarıyla birlikte sağ kalacak ve geri dönecekler.
10. “Onları Mısır'dan geri getirecek,
Asur'dan toplayacağım;
Gilat'a, Lübnan'a getireceğim.
Onlara yeterince yer bulunmayacak.
11. “Sıkıntı denizinden geçecekler,
Denizin dalgaları yatışacak,
Nil'in bütün derinlikleri kuruyacak.
Asur'un gururu alaşağı edilecek,
Mısır'ın krallık asası elinden alınacak.
12. “Halkımı kendi gücümle güçlendireceğim,
Adıma layık bir yaşam sürdürecekler.”
Böyle diyor RAB.

BÖLÜM 9

1. Bildiri: RAB'bin sözü Hadrak ülkesine ve Şam Kenti'ne yöneliktir.
Çünkü insanların, özellikle bütün İsrail oymaklarının gözü RAB'be çevrilidir.
2. Bu söz Hadrak sınırındaki Hama'ya,
Çok becerikli olmasına karşın Sur ve Sayda kentlerine de yöneliktir.
3. Sur kendine bir kale yaptı;
Toprak kadar gümüş
Ve sokaktaki çamur kadar altın biriktirdi.
4. Ama Rab onun mal varlığını alıp götürecek;
Denizdeki gücünü yok edecek
Ve ateş kenti yiyip bitirecek.
5. Aşkelon bunu görünce korkacak;
Gazze acıdan kıvranacak,
Ekron da öyle, çünkü umudu sönecek.
Gazze kralını yitirecek,
Aşkelon ıssız kalacak.
6. Aşdot'ta melez bir halk oturacak,
Filistliler'in gururunu kıracağım.
7. Ağızlarından kanı alınmamış eti,
Dişlerinin arasından yasak yiyecekleri alacağım.
Sağ kalanlar Tanrımız'a bağlanacak
Ve Yahuda oymağında bir boy sayılacak.
Ekron Yevuslular gibi olacak.
8. Akın eden ordulara karşı
Evimin çevresinde ordugah kuracağım.
Hiçbir kıyıcı
Bir daha halkımın üzerinden geçmeyecek,
Çünkü artık halkımı ben gözetiyorum.
9. Ey Siyon kızı, sevinçle coş!
Sevinç çığlıkları at, ey Yeruşalim kızı!
İşte kralın!
O adil kurtarıcı ve alçakgönüllüdür.
Eşeğin sırtına,
Eşeğin yavrusunun sırtına binmiş sana geliyor!
10. Savaş arabalarını Efrayim'den,
Atları Yeruşalim'den uzaklaştıracağım.
Savaş yayları kırılacak.
Kralınız uluslara barışı duyuracak,
Onun egemenliği bir denizden bir denize,
Fırat'tan yeryüzünün uçlarına dek uzanacak.
11. Size gelince,
Sizinle yaptığım kurban kanıyla yürürlüğe girmiş antlaşma uyarınca,
Sürgündeki halkınızı
Susuz çukurdan çıkarıp özgür kılacağım.
12. Kalenize dönün,
Ey siz, umut sürgünleri!
Bugün bildiriyorum ki,
Size yitirdiğinizin iki katını vereceğim.
13. Yahuda'yı yayımı gerer gibi gereceğim
Ve Efrayim'i ok gibi ona dolduracağım.
Oğullarını Grekler'e karşı uyandıracağım, ey Siyon
Ve seni bir savaşçının kılıcı gibi yapacağım.
14. O zaman RAB halkının üzerinde görünecek,
Oku şimşek gibi çakacak.
Rab Yahve boruyu çalacak
Ve güney fırtınalarıyla ilerleyecek.
15. Onları Her Şeye Egemen RAB koruyacak.
Düşmanlarını yok edecek
Ve sapan taşlarıyla yenecekler.
Şarap içmiş gibi içip gürleyecek
Ve kurban kanı serpmekte kullanılan leğenler gibi sunağın köşelerine dolacaklar.
16. O gün Tanrıları RAB
Sürüsü olan halkını kurtaracak.
O'nun ülkesinde taç mücevherleri gibi parlayacaklar.
17. Ne yakışıklı ve güzel olacaklar!
Delikanlılar tahılla,
Genç kızlar yeni şarapla güçlenecek.

BÖLÜM 8

1. Her Şeye Egemen RAB bana yine seslendi:
2. Her Şeye Egemen RAB, “Siyon için büyük kıskançlık duyuyorum” diyor, “Evet, onu şiddetle kıskanıyorum.
3. Siyon'a dönecek ve Yeruşalim'de oturacağım. Yeruşalim'e Sadık Kent, Her Şeye Egemen RAB'bin dağına Kutsal Dağ denecek.
4-5. “İlerlemiş yaşlarından ötürü ellerinde bastonlarıyla yaşlı erkeklerle kadınlar yine Yeruşalim meydanlarında oturacaklar. Kentin meydanları orada oynayan erkek ve kız çocuklarla dolacak.” Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
6. Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “O günlerde sürgünden dönen halkın gözünde bu olanaksız olsa da, benim gözümde de böyle mi olmalı?” Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
7-8. “Halkımı doğudaki, batıdaki ülkelerden kurtarıp geri getireceğim. Yeruşalim'de yaşayacak, halkım olacaklar; ben de onların sadık ve adil Tanrısı olacağım.” Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
9. “Her Şeye Egemen RAB'bin Tapınağı'nın kurulması için temel atıldığında orada bulunan peygamberlerin bu günlerde söylediği sözleri duyan sizler yüreklenin!” diyor Her Şeye Egemen RAB,
10. “O günlerden önce insan ya da hayvan için ücret yoktu. Düşman yüzünden hiç kimse güvenlik içinde gidip gelemiyordu. Çünkü herkesi birbirine düşürmüştüm.
11. Ama şimdi sürgünden dönen bu halka geçmiş günlerde davrandığım gibi davranmayacağım.” Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB,
12. “Ekilen tohum verimli olacak; asma üzüm, toprak ürün, gökler çiy verecek. Bunların tümünü sürgünden dönen bu halka miras olarak vereceğim.
13. Sizi kurtaracağım, ey Yahuda ve İsrail halkı. Siz uluslar arasında nasıl lanet konusu olduysanız, şimdi de bereket kaynağı olacaksınız. Korkmayın, yürekli olun!”
14. Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor: “Atalarınız beni öfkelendirdiğinde başınıza felaket getirmeyi tasarladım ve vazgeçmedim” diyor Her Şeye Egemen RAB,
15. “Şimdi de Yeruşalim ve Yahuda halkına yine iyilik yapmayı tasarladım. Korkmayın!
16. Yapmanız gerekenler şunlardır: Birbirinize doğruyu söyleyin, kent kapılarınızda esenliği sağlayan gerçek adaletle yargılayın,
17. yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın, yalan yere ant içmekten tiksinin. Çünkü ben bütün bunlardan nefret ederim.” Böyle diyor RAB.
18. Her Şeye Egemen RAB bana yine seslendi:
19. Her Şeye Egemen RAB diyor ki: “Dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları Yahuda halkı için sevinç, coşku dolu mutlu bayramlar olacak. Bu nedenle gerçeği ve esenliği sevin.”
20. Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “Daha birçok halk, birçok kentte yaşayanlar gelecek.
21. Bir kentte yaşayanlar başka kente gidip, ‘RAB'be yalvarmak, Her Şeye Egemen RAB'be yönelmek için hemen yola çıkalım. Ben de gideceğim’ diyecekler.
22. Her Şeye Egemen RAB'be yönelmek, O'na yalvarmak için çok sayıda halkla birçok ulus Yeruşalim'e gelecek.”
23. Her Şeye Egemen RAB diyor ki: “O günlerde her dil ve ulustan on kişi bir Yahudi'nin eteğinden tutup, ‘İzin verin, sizinle gidelim. Çünkü Tanrı'nın sizinle olduğunu duyduk’ diyecekler.”

BÖLÜM 7

1. Kral Darius'un krallığının dördüncü yılının dokuzuncu ayı olan Kislev ayının dördüncü günü RAB Zekarya'ya seslendi.
2-3. Beyt-El halkı, Her Şeye Egemen RAB'bin Tapınağı'ndaki kâhinlerle peygamberlere, “Yıllardır yaptığımız gibi beşinci ay oruç tutup ağlayalım mı?” diye sormuş ve RAB'be yalvarmaları için Sareser'i, Regem-Melek'i ve adamlarını göndermişti.
4. Her Şeye Egemen RAB bana dedi ki:
5. “Bütün ülke halkına ve kâhinlere sor: ‘Yetmiş yıldır beşinci ve yedinci aylarda oruç tutup dövündüğünüzde gerçekten benim için mi oruç tuttunuz?
6. Yiyip içerken kendiniz için yiyip içmiyor muydunuz?
7. Yeruşalim'le çevresindeki kentler gönenç içinde yaşarken, Negev ve Şefela insanlarla doluyken, RAB'bin önceki peygamberler aracılığıyla açıkladığı sözler bunlar değil mi?”’
8. RAB Zekarya'ya yine seslendi:
9. “Her Şeye Egemen RAB diyor ki: ‘Gerçek adaletle yargılayın; birbirinize sevgi ve sevecenlik gösterin.
10. Dul kadına, öksüze, yabancıya, yoksula baskı yapmayın. Yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın.’
11. “Ama atalarımız dinlemek istemediler; inatla sırtlarını çevirdiler, duymamak için kulaklarını tıkadılar.
12. Yasayı ve Her Şeye Egemen RAB'bin kendi Ruhu'yla gönderdiği, önceki peygamberler aracılığıyla ilettiği sözleri dinlememek için yüreklerini taş gibi sertleştirdiler. Bu yüzden Her Şeye Egemen RAB onlara çok öfkelendi.
13. “‘Madem ben çağırınca dinlemediler’ diyor Her Şeye Egemen RAB, ‘Onlar çağırınca, ben de onları dinlemeyeceğim.
14. Onları tanımadıkları ulusların arasına fırtına gibi dağıttım. Geride bıraktıkları ülke öyle ıssız kaldı ki, oraya kimse gidip gelemez oldu. Güzelim ülkeyi viraneye çevirdiler.”’

BÖLÜM 6

1. Yine gözlerimi kaldırıp baktım, iki tunç dağın arasından çıkıp gelen dört savaş arabası gördüm.
2. Birinci savaş arabasının doru, ikincisinin kara yağız,
3. üçüncüsünün kır, dördüncüsünün benekli atları vardı. Atların hepsi güçlüydü.
4. Benimle konuşan meleğe, “Bunlar ne, efendim?” diye sordum.
5. Melek şöyle karşılık verdi: “Bunlar bütün dünyanın Rab'bine hizmet ettikleri yerden çıkan göğün dört ruhudur.
6. Kara yağız atların çektiği savaş arabası bölgenin kuzeyine, kır atlarınki batıya, benekli atlarınki de güneye doğru gidiyor.”
7. Yola çıktıklarında güçlü atlar yeryüzünü dolaşmak üzere gitmek istiyorlardı. Melek, “Gidin, yeryüzünü dolaşın!” deyince, gidip yeryüzünü dolaştılar.
8. Sonra melek bana seslendi: “Bak, bölgenin kuzeyine gidenler, orada öfkemi yatıştırdılar.”
9. RAB bana şöyle seslendi:
10. “Armağanları sürgünden dönenlerden - Babil'den gelen Helday, Toviya ve Yedaya'dan - al ve aynı gün Sefanya oğlu Yoşiya'nın evine git.
11. Aldığın gümüşle altından bir taç yaparak Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu'nun başına tak.
12. Ona Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor de: ‘İşte Dal diye adlandırılan adam! Bulunduğu yerde filizlenecek ve RAB'bin Tapınağı'nı kuracak.
13. Evet, RAB'bin Tapınağı'nı kuracak olan O'dur. Görkemle kuşanacak, tahtında oturup egemenlik sürecek. Tahtında oturan kâhin olacak. İkisi arasında tam bir uyum olacak.’
14. Helday'ın, Toviya'nın, Yedaya'nın, Sefanya oğlu Yoşiya'nın anısına taç RAB'bin Tapınağı'na konulacak.
15. Uzaktakiler de gelip RAB'bin Tapınağı'nın yapımında çalışacak. Böylece beni size Her Şeye Egemen RAB'bin gönderdiğini anlayacaksınız. Tanrınız RAB'bin sözüne özenle uyarsanız bütün bunlar gerçekleşecektir.”

BÖLÜM 5

1. Gözlerimi yine kaldırıp bakınca, uçan bir tomar gördüm.
2. Melek, “Ne görüyorsun?” diye sordu. “Uçan bir tomar görüyorum. Uzunluğu yirmi, genişliği on arşın” diye yanıtladım.
3. Melek, “Bütün ülkeye yağacak lanettir bu” dedi, “Tomarın bir yanına yazılanlar uyarınca, hırsızlık eden herkes sökülüp atılacak; öbür yanına yazılanlar uyarınca da yalan yere ant içenler kovulacak.
4. Her Şeye Egemen RAB, ‘Lanet yağdıracağım’ diyor, ‘Hırsızın ve benim adımla yalan yere ant içenin evi üzerine lanet yağacak. Ve lanet o evin üzerinde kalacak; kerestesiyle, taşlarıyla birlikte evin tümünü yok edecek.”’
5. Sonra benimle konuşan melek yaklaşıp, “Gözlerini kaldır” dedi, “Ortaya çıkan şu nesnenin ne olduğuna bak.”
6. “Nedir?” diye sordum. “Bir ölçü kabı” dedi, sonra ekledi: “Bu, bütün ülke halkının suçudur."
7. Derken kurşun kapak kaldırıldı. Kabın içinde bir kadın oturuyordu.
8. Melek, “İşte bu kötülüktür!” diyerek kadını gerisin geri ölçü kabına itip kurşun kapağı yerine koydu.
9. Gözlerimi kaldırıp bakınca, rüzgarda uçarak yaklaşan iki kadın gördüm. Leylek kanatlarına benzeyen kanatları vardı. Kabı yerle gök arasına kaldırdılar.
10. Benimle konuşan meleğe, “Kabı nereye götürüyorlar?” diye sordum.
11. “Kadın için bir ev yapmak üzere Şinar topraklarına” diye yanıtladı, “Ev hazır olunca kap oraya, yerine konulacak.”

BÖLÜM 4

1. Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.
2. “Ne görüyorsun?” diye sordu. “Som altın bir şamdan görüyorum” diye yanıtladım, “Tepesinde zeytinyağı için bir tas, üzerinde yedi kandil, kandillerde yedişer oluk var.
3. Ayrıca şamdanın yanında, biri zeytinyağı tasının sağında, öbürü solunda iki zeytin ağacı da var.”
4. Benimle konuşan meleğe, “Bunların anlamı nedir, efendim?” diye sordum.
5. Melek, “Bunların anlamını bilmiyor musun?” diye karşılık verdi. “Hayır, efendim” dedim.
6. Bunun üzerine şöyle dedi: “RAB Zerubbabil'e, ‘Güçle kuvvetle değil, ancak benim Ruhum'la başaracaksın’ diyor. Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
7. Sen kim oluyorsun, ey ulu dağ? Zerubbabil'in önünde bir düzlük olacaksın! O tapınağın son taşını çıkarırken, halk da, ‘Ne güzel, ne güzel!’ diye bağıracak.”
8. RAB bana yine seslendi:
9. “Bu tapınağın temelini Zerubbabil'in elleri attı, tapınağı tamamlayacak olan da onun elleridir. O zaman beni size Her Şeye Egemen RAB'bin gönderdiğini anlayacaksınız.
10. “Küçük işleri yapma gününü kim küçümsüyor? İnsanlar Zerubbabil'in elinde çekülü görünce sevinecekler. “Bu yedi kandil RAB'bin bütün yeryüzünde dolaşan gözleridir.”
11. Meleğe, “Şamdanın sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?” diye sordum,
12. “Altın gibi yağ akıtan iki altın oluğun yanındaki bu iki zeytin dalı nedir?”
13. “Bunların anlamını bilmiyor musun?” diye karşılık verdi. “Hayır, efendim” dedim.
14. Melek, “Bunlar bütün dünyanın Rabbi'ne hizmet eden, yağla kutsanmış iki kişidir” diye açıkladı.

BÖLÜM 3

1. RAB, meleğinin önünde duran Başkâhin Yeşu'yu ve onu suçlamak için sağında duran Şeytan'ı bana gösterdi.
2. RAB'bin meleği Şeytan'a, “RAB seni azarlasın, ey Şeytan!” dedi, “Yeruşalim'i seçen RAB seni azarlasın! Bu adam ateşten çıkarılan yarı yanmış odun parçası değil mi?”
3. Yeşu meleğin önünde çok kirli giysiler içinde duruyordu.
4. Melek önündeki meleklere, “Üzerinden kirli giysileri çıkarın” dedi. Sonra Yeşu'ya, “Bak, suçunu kaldırdım. Sana bayramlık giysiler giydireceğim” dedi.
5. Ben de Yeşu'nun başına temiz bir sarık sarmalarını söyledim. Başına temiz bir sarık sarıp onu giydirdiler. RAB'bin meleği de onun yanında duruyordu.
6. Sonra RAB'bin meleği Yeşu'yu uyardı:
7. “Her Şeye Egemen RAB diyor ki: ‘Eğer yollarımda yürür, verdiğim görevleri yerine getirirsen, tapınağımı sen yönetecek, avlularımı sen koruyacaksın. Sana burada duranların arasına katılıp huzuruma çıkma ayrıcalığını vereceğim.
8. “‘Ey Başkâhin Yeşu, sen ve önünde oturan kâhin arkadaşların, dinleyin! Çünkü onlar gelecek olayların önbelirtisidir. Dal adındaki kulumu ortaya çıkarıyorum.
9. Yeşu'nun önüne koyduğum taşa bakın! O tek taşın yedi gözü var; onun üzerine bir yazıt oyacağım’ diyor Her Şeye Egemen RAB, ‘Bir günde bu ülkenin günahını kaldıracağım.
10. O gün her biriniz komşusunu asmasının, incir ağacının altında oturmaya çağıracak.’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB."

BÖLÜM 2

1. Sonra gözlerimi kaldırıp baktım, elinde ölçü ipi tutan bir adam vardı.
2. “Nereye gidiyorsun?” diye sordum. Adam, “Yeruşalim'i ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum” diye yanıtladı.
3. Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.
4. Önceki meleğe şöyle dedi: “Koş, o gence de ki, içinde barınacak sayısız insan ve hayvandan ötürü Yeruşalim sursuz bir kent olacak.
5. RAB, ‘Ben kendim onun çevresinde ateşten sur ve içindeki görkem olacağım’ diyor.”
6. RAB, “Haydi! Haydi! Kuzey ülkesinden kaçın!” diyor, “Çünkü sizi göğün dört bucağına dağıttım.” Böyle diyor RAB.
7. “Babil'de oturan Siyon halkı, haydi kaçıp kurtul!”
8. Çünkü Her Şeye Egemen RAB beni onurlandırdı ve sizi yağmalamış uluslara şu haberle gönderdi: “Size dokunan gözbebeğime dokunmuş olur” diyor,
9. “Elimi onlara karşı kaldıracağım, köleleri onları yağmalayacak.” O zaman siz de beni Her Şeye Egemen RAB'bin gönderdiğini anlayacaksınız.
10. RAB, "Ey Siyon halkı, sevinçle bağır! Çünkü aranızda yaşamaya geliyorum” diyor.
11. O gün birçok ulus RAB'be bağlanacak, O'nun halkı olacak. O zaman RAB aranızda yaşayacak, siz de beni Her Şeye Egemen RAB'bin gönderdiğini anlayacaksınız.
12. RAB kutsal topraklarda Yahuda'yı kendi payı olarak miras alacak ve Yeruşalim'i yine seçecek.
13. Ey insanlar, RAB'bin önünde sessiz durun! RAB kutsal konutundan kalkmış geliyor!

BÖLÜM 1

1. Darius'un krallığının ikinci yılının sekizinci ayında RAB İddo oğlu Berekya oğlu Peygamber Zekarya aracılığıyla şöyle seslendi:
2. “RAB atalarınıza çok öfkelendi.
3. Bu nedenle halka de ki, ‘Her Şeye Egemen RAB, bana dönün, ben de size dönerim diyor.
4. Atalarınız gibi davranmayın! Önceki peygamberler, Her Şeye Egemen RAB kötü yollarınızdan ve kötü uygulamalarınızdan dönün diyor diyerek onları uyardılar. Ne var ki, onlar dinlemediler, bana aldırış etmediler. Böyle diyor RAB.
5. Atalarınız hani nerede? Peygamberler de sonsuza kadar mı yaşar?
6. Peygamber kullarıma buyurduğum sözler ve kurallar atalarınıza ulaşmadı mı?’ “Onlar da dönüp, ‘Her Şeye Egemen RAB yollarımıza ve uygulamalarımıza bakarak bizim için ne düşündüyse aynen yaptı’ dediler.”
7. Darius'un krallığının ikinci yılında, on birinci ay olan Şevat ayının yirmi dördüncü günü RAB İddo oğlu Berekya oğlu Peygamber Zekarya'ya görümlerle seslendi.
8. Gece vadideki mersin ağaçlarının arasında doru ata binmiş bir adam gördüm. Arkasında doru, kula ve kır atlar vardı.
9. “Efendim, bunlar ne?” diye sordum. Benimle konuşan melek, “Bunların ne olduğunu sana göstereceğim” diye yanıtladı.
10. Mersin ağaçları arasında duran adam da, “Bunlar dünyayı dolaşmak için RAB'bin gönderdikleridir” diye açıkladı.
11. Mersin ağaçları arasında duran RAB'bin meleğine, “Dünyayı dolaştık” dediler, “İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!”
12. Bunun üzerine RAB'bin meleği, “Ey Her Şeye Egemen RAB, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalim'den ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?” dedi.
13. RAB benimle konuşan meleğe tatlı, avutucu sözlerle yanıt verdi.
14. Bunun üzerine benimle konuşan melek, “Şunu duyur!” dedi, “Her Şeye Egemen RAB, ‘Yeruşalim ve Siyon için büyük kıskançlık duyuyorum’ diyor,
15. ‘Tasasız uluslara ise çok öfkeliyim; çünkü ben biraz öfkelenmiştim, onlarsa kötülüğe kötülük kattılar.’
16. “Onun için RAB, ‘Yeruşalim'e sevecenlikle döneceğim’ diyor, ‘Tapınağım orada yeniden kurulacak ve Yeruşalim üzerine ölçü ipi çekilecek!’ Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
17. “Şunu da duyur: Her Şeye Egemen RAB, ‘Kentlerim yine bollukla dolup taşacak’ diyor, ‘Ben RAB, Siyon'u yine avutacağım, Yeruşalim'i yine seçeceğim.”’
18. Sonra gözlerimi kaldırıp baktım, dört boynuz vardı.
19. Benimle konuşan meleğe, “Bunlar ne?” diye sordum. Melek, “Bunlar Yahuda, İsrail ve Yeruşalim halkını dağıtmış olan boynuzlardır” diye karşılık verdi.
20. Sonra RAB bana dört usta gösterdi.
21. “Bunlar ne yapmaya geliyor?” diye sordum. Melek, “Şu boynuzlar Yahuda halkını öyle dağıttı ki, kimse başını kaldıramadı” dedi, “Bu ustalar da Yahuda halkını dağıtmak için boynuz kaldıran ulusları yıldırıp boynuzlarını yere çalmaya geldiler."